SPASTİSİTE
Yunanca spasticus (çekmek) kelimesinden türetilen spastisite, adalelerin aşırı derecede kasılması, sertleşmesi ve istem dışı spazmların oluşmasıdır. Spastisitenin, hafif sertlikten aşırı kontrol edilemeyen kasılmalara kadar uzanan geniş bir aralığı vardır.
Vücudun Hangi Bölümlerinde Görülür?
Vücudun tamamında yaygın olarak (jeneralize spastisite) veya el, dirsek, omuz, el bileği, parmaklar, ayak bileği gibi küçük bir bölümde de (fokal spastisite) görülebilir.
Kimlerde Görülür?
Spastisite, beyin veya omurilikteki hasar nedeniyle kasların kasılmasını engelleyen yolların etkilenmesi nedeni ile oluşur. Spastisiteyi beyin ve omurilik kaynaklı spastisite diye ikiye ayırabiliriz
Spastisitenin en sık görüldüğü hastalıklar;
• İnme
• Omurilik hastalıkları
• Serebral palsi
• Travmatik beyin hasarı
• Multiple skleroz
Spastisite Her Zaman Tedavi Gerektirir mi?
Bazı hastalarda spastisite tedavi gerektirmez hatta hasta bundan fonksiyonel olarak faydalanabilir. Örneğin;
• Kalçanın ve dizin ayakta durmayı sağlayan kaslarında aşırı kasılma hastanın yürümesinde ve ayakta durmasında,
• Kas ve kemik yoğunluğunun korunmasında,
• Bacak kaslarındaki kasılmalar damarlarda pıhtılaşmanın önlenmesinde,
• Gövde kaslarındaki kasılma öksürmeye yardımcı olarak balgam birikiminin önlenmesinde yardımcı olabilir.
Spastisitenin Hastaya Zararları Nelerdir?
Spastisite hastayı hem fonksiyonel hem de psikososyal olarak etkiler ve bu durum hastaların kendilerini çevreden uzak tutmalarına, anksiyete ve depresyon gibi kişilik bozukluklarına yol açabilir. Hastalık, hasta ve yakınları için tamamen karmaşık bir hal alır.
Spastisite eklemlerde hareket bozukluklarına ve kontraktüre (sabit eklem kısıtlılığı) yol açarak deformitelere (şekil bozukluğu) neden olur.
Kalça kaslarındaki kasılma kişisel bakımı zorlaştırarak genital ve makat bölgesindeki enfeksiyonların ve yine bu bölgedeki bası yaralarına yatkınlığın artmasına neden olur.
Ayaklarda ve ayak parmaklardaki spastisite yere basmayı ve adım atmayı zorlaştırarak dengenin bozulmasına, düşme riskinin artmasına, ayakta nasırlaşma ve ayakkabı kullanımının zorlaşmasına neden olur.
Omuz, dirsek, elbileği kaslarındaki spastisite ile hasta günlük yaşamında tam bağımlı hale gelir. Kişisel bakımını yapamaz, transferlerinde yardım almak zorundadır.
Tüm bunlara ek olarak hasta kozmetik olarak da kaygı duyar ve toplumdan kendini izole eder.
Spastisiteyi Artıran Durumlar Nelerdir?
• İdrar yolu enfeksiyonu, taş, idrar boşaltamama
• Vücudun herhangi bir bölgesindeki enfeksiyon
• Tırnak batması
• Bası yaraları
• Vücudu sıkan veya vuran giysi veya atel kullanımı
• Kabızlık
• Hemoroid ve anal fissür
• Adet kanaması
• Diş ve dişeti problemleri
• İç organlara ait akut hastalıklar (akut batın, safra kesesi problemleri, mide-barsak problemleri vb)
• Kırık, damar tıkanıklığı, heterotopik ossifikasyon oluşumu gibi diğer problemlerin varlığında
• Aşırı soğuk veya sıcak oda ısısı v.s. gibi nedenler spastisiteyi arttıran en sık nedenlerdir
Spastisitesi Olan Hastanın Şikayetleri Nelerdir?
• Hastanın kişisel hijyenini ve bakımını etkiliyor mu? (ör.el ve perine temizliği, alt bezi değişikliği, katater uygulanması sırasında zorluk)
• Kaslarda sertlik nedeni egzersiz yapılması etkileniyor mu?
• Cihaz ve atel kulanımı zorlaşıyor mu?
• Günlük yaşamını etkileyen ağrı var mı?
• Gece kasılmaları var mı? Uykuyu bozuyor mu?
• Spastisite diğer sağlık problemlerine yol açıyor mu? (bası yarası, tahriş, enfeksiyon vs.)
• Transfer aktivitelerini bozuyor mu?
• Deformite (şekil bozukluğu) oluştu mu?
Spastisite Nasıl Tedavi Edilir?
Spastisite tedavisinde temel nokta spastisitenin tedavi edilip edilmeyeceğine karar vererek tedavi verilecekse tedavi ekibinin oluşturulmasıdır.
Spastisite tedavisi, hastaların tedavi gereksinimi farklı düzeylerde olacağı için her hastaya yönelik ayrı bir program olarak uygulanmalıdır. Yani hastanın günlük yaşamındaki gereksinimleri, işlevselliği ve şikayetleri çok önemlidir.
Hasta ve hasta yakınlarının spastisite ile ilgili günlük yaşamlarında zorlandıkları foksiyonlar öğrenilerek hedef olarak bu fonksiyona yönelik tedavi seçilmelidir.
Hasta bir fizik tedavi ve rehabilitasyon doktoru tarafından değerlendirilmeli, hasta için tedavi hedefleri belirlenip hasta ve hasta yakınlarına tedavi ile varılacak nokta anlatılarak bilgilendirilmelidir.
Hastanın spastisitesini arttıran durumlar belirlenmeli, tedavi edilmelidir.
Tedavi genel olarak fizik tedavi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak 3’e ayrılır.
1.Fizik tedavi uygulamaları
Fizik tedavi uygulamaları tedavinin her basamağında uygulanmalıdır. Etkileri kısa süreli ve geçicidir. Tedavinin ana basamağı germe egzersizleri ve eklem hareket açıklığı egzersizleridir. Hareketsizliğe bağlı kas boyunda kısalma olur. Egzersizler kas katılığını azaltmak, kasın boyunu uzatmak ve ağrıyı azaltmak için yapılır.
Günde 2 kez hastanın kendi tarafından veya bakıcısı tarafından yapılmalıdır.
Germe öncesi sıcak veya soğuk uygulama etkinliğini arttırır.
Rahatlama birkaç saat sürer.
Kuvvetlendirme egzersizleri; belirli bir dirence karşı kası çalıştırır. Hastaların fonksiyonel durumlarını arttırdığı bildirilmiştir.
Fakat bu egzersizler yeni ameliyat olmuş, ciddi kemik erimesi olan, kan hastalıkları olan, yeni eklem yaralanması olan ve eklem hareket açıklığı ileri derecede kısıtlı olan hastalarda uygulanmaz.
Buz tedavisi: En az 20 dakika egzersiz öncesi uygulanması faydalıdır. Etkisi 2 saat kadar sürer. Koroner kalp hastalığı olan hastalarda üst ekstremitenin soğutulması sırasında dikkatli olunmalıdır. Soğuk alejisinde de uygulanmamalıdır.
Sıcak tedavisi: Kas kasılmasında azalmayı sağlar ve ağrı eşiğini yükseltir. Sıcak torbalar, parafin gibi yöntemler kullanılabilir.
Elektrik stimülasyonu: Yapılan çalışmalarda kas kasılmasını azalttığı bildirilmektedir.
Duruş ve pozisyonlama: Tekerlekli sandalye kullananlarda sırt desteğinin olması gerekir ve yaylı yada çok yumuşak oturma yüzeyleri seçilmemelidir.
Ayakta dik pozisyonlama ile bacaklarda kasılmalar olabilir.
Ortezleme: Eklemlerin kısıtlanmasını önler önler ayrıca kasta germe sağlayarak kasılmayı azaltır.
2. İlaç tedavisi:
Çocuklarda spastisitenin ilaç tedavisi
İnmede spastistenin ilaç tedavisi
Omurilik hastalıklarında spastistenin ilaç tedavisi
Ağızdan alınan kas gevşetici ilaçlar mevcuttur. Bunlardan en sık kullanılanlar tizanidin, baklofen, siproheptatin ve diazepamdır.
Bu ilaçların ;
• Doktor kontrolünde düzenli alınması,
• Doktorun belirlediği aralıklarda kan tahlili ile takip edilmesi
• Kontrolsüz olarak aniden bırakılmaması önemlidir.
Bu ilaçların en sık yan etkileri;
• sersemlik
• baş dönmesi
• karaciğer enzimlerini yükseltmeleri
• baklofenin nöbet eşiğini düşürmesidir.
Botulinum toksin uygulanması:
Botulinum toksin enjeksiyonu tedavisi için hastalar yaşa, spastisitenin yaygınlığına, şiddetine ve süresine göre seçilir. Etkin bir tedavi için, hasta ve hasta yakınlarının beklentisi öğrenilip doktor tarafından gerçekçi beklentiler ve tedavi amaçları anlatılmalıdır.
Uygulanacak dozlar hasta yaşına ve kasın büyüklüğüne ve spastisite derecesine göre seçilir.
Yan etkileri nelerdir?
Bölgesel yan etkileri:
• Ağrı
• Şişlik
• Kızarıklık
• Güçsüzlük
Sistemik yan etkileri:
• Grip benzeri şikayetler
• Aşırı yorgunluk
• Ağız kuruluğu
• Tedaviye cevapsızlık
Neden bazı hastalarda botulinum toksin enjeksiyonu faydasızdır?
• Hatalı enjeksiyon
• Hatalı kas seçimi
• Eksik ilaç dozu
• Kasta değişiklikler olması
Vücudun bir bölümüne lokalize olan aşırı kasılmalarda kas içine doktor tarafından uygulanır.
• Etkinliği 24-72 saat içinde başlar,
• 4-6 haftada en üst seviyeye ulaşır,
• 3-4 ay etkinliği devam eder.
Etkisi geçicidir.
İlaçların diğer veriliş yolu ise direk beyin omurilik sıvısına pompa yolu ile uygulanmasıdır. Diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu spastisitede tedavi ekibi tarafından değerlendirilerek karar verilir.
3. Cerrahi: Tedavide Ortopedik Yaklaşım
İlaç tedavisine cevap vermeyen hastalarda son seçenek olarak düşünülebilir.