TFTR TFTR
TARİHÇEMİZ TÜZÜĞÜMÜZ YÖNETİM KURULU GEÇMİŞ YÖNETİM KURULLARI ŞUBE BAŞKANLIKLARI VE TEMSİLCİLİKLERİMİZ

ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMASI

ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMASI


Doç. Dr. Sedat Tolga AYDOĞ

Dizin merkezinde ve dıştan içe doğru, arkadan öne doğru uzanan Ön Çapraz Bağ (ÖÇB – ACL) dizin dönme hareketini kısıtlayan en önemli bağdır. Bu bağ uyluk kemiği (femur) ile kaval kemiğini (tibia) birbirine bağlar. Bu bağın asıl görevi kaval kemiğinin öne gitmesi ve içe dönmesini engellemektir.



Ön Çapraz Bağ nasıl yaralanır?

İki şekilde yaralanma söz konusudur;

1. Direk temasla (kontak),

2. Temas olmadan (non-kontak). Özellikle bayan sporcularda bu tip yaralanmalar daha sıktır ve özellikle sıçradıktan sonra yere düşme anında olur.



Direk temas ile olan yaralanmaları, sporcunun önleme şansı pek bulunmazken, temas olmayan Ön Çapraz Bağ yaralanmalarını önceden kısmen kestirmek ve oluşmasını kısmen önlemek mümkündür. Bu yaralanmanın en sık oluş şekli, ayaklar yer ile temas halinde iken dizin içe doğru dönmesi ve dizlerin içe doğru birbirine yaklaşmasıdır. Bu şekilde bir yaralanma anında dizden “pop” kopma sesinin gelmesi ve olaydan birkaç saat sonra dizde görülen şişme akla ÖÇB yaralanmasını getirmelidir.

Kimler risk altındadır?

Özellikle bayan sporcular temas olmayan ÖÇB yaralanma geçirme ihtimaline daha yatkındır. Bayan sporcularda görülme şansızlığı erkeklere göre 4-8 kat artmıştır. Spor olarak;

• Futbol
• Basketbol
• Hentbol
• Kayak en önemli nedenleridir.

Bu sporların en önemli ortak özellikleri, ani durma, yön ve hız değiştirme hareketlerini içeriyor olmalarıdır. Bayan sporcuların bu yaralanmalara sıkça maruz kalması başta bayan sporcular olmak üzere, düşmesi sorunlu sporcuların çok daha dikkatle gözden geçirilmesini gerektirmektedir.

Peki, sorunlu yere düşme ne demektir? Dizlerin içe yakın, uyluğun içe ve baldırın dışa dönmesi olarak ifade edilebilir.

1. Uyluk içe doğru dönüyor,

2. Diz içe doğru yaklaşıyor,

3. Baldır dışa doğru dönmeye zorlanıyor. Bunlara ilaveten yapılan çalışmalarda diz ve kalçanın az bükülmüş olması ve yere düşerken tek ayak hâkim düşme de ÖÇB yaralanma ihtimalini artırır.



İyi düşme tekniği ise bu durumun tam tersine gereksinim duyar;

1. Diz kapakları birbirine yaklaşmaz, her iki ayak eş zamanlı temas eder,

2. Dizler olabildiğince bükülür.

3. Kalçalar olabildiğince bükülür.



Klinik

Hasta ÖÇB yaralanması sonrasında spor müsabakasına devam edemez ve kenara çıkar. Bu dönem hastanın ağrısına rağmen muayene etmek için en iyi dönemdir. Hasta bu dönem muayene edilemez ise birkaç saat sonra dizi kanamaya bağlı şişebileceğinden muayene hem zor hem de koruyucu kas spazmı nedeni ile yanıltıcı olabilir. Muayenenin etkin bir şekilde yapılabilmesi için ilk dönem veya bu sorunlu dönemin geçmesi anlamlı olabilir.

Hastanın muayenesinde olayın oluş şekli tekrar oluşturulmaya ve bu test sırasında ÖÇB’ın olayı sınırlayıcılığına bakılır. Normalde sağlam ÖÇB ile ulaşılamayan bazı diz pozisyonlarına, kopmuş bir ÖÇB ile ulaşılabilir. Bu hareketler, kaval kemiğinin öne doğru hareketinin ve dışa doğru dönmesinin artmasıdır.

Görüntüleme

X-ray

ÖÇB yaralanması sırasında kırık olup olmadığının ortaya konması için gerekebilir. ÖÇB sorunu ortaya koymak açısından ek bir katkısı yoktur.

MRG

ÖÇB yırtığının yanı sıra, diğer bağlar, menisküsler ve kıkırdak hasarlarını ortaya koyabilmektedir. ÖÇB yırtığının tanısı için gerekli olmayabilir (muayene bunu çok büyük doğrulukla söylemektedir) ama yaralanma anında eşlik eden başka bir sorunu ortaya koymak için oldukça yardımcıdır.

Tedavi

ÖÇB tam yırtığının kendi kendine iyileşmesi mümkün değildir. Çok çok nadiren kemiğe yakın yerden olan kopmalarda cerrahi dışı tedavi ile tam iyileşme olabileceğini belirten bilimsel yazılar vardır.

ÖÇB’ın tam yırtığının tedavisinde hastaların 1/3’ü cerrahisiz eski yaşamlarını sürdürebilirler, 1/3’ü performanslarında ciddi azalma ya da hiç ortaya koyamamalarından dolayı cerrahiye giderler. Kalan 1/3 ise sahip oldukları aktivite durumunu azaltarak cerrahi dışı yollarla hayatına devam eder. Dolayısı ile hangi hastanın hangi grupta yer alacağı net değildir ve bu durum hastanın sportif ve günlük hayattan beklentisi, eşlik eden ikincil yaralanmalar, dizin gösterdiği performans, hastanın yaşına bağlı olarak şekillenir.



Cerrahi dışı tedavide yapılacak olanlar öncelikle hastanın şiş ve ağrılı dizinin bu sorunlarını gidermek ve sonrasında ise kullanmamaya bağlı başta azalmış kuadriseps ve hamstring kaslarını ve kalça, karın, bacak ve sırt kaslarını kuvvetlendirmek, yaralanma sonrası bozulmuş denge ve pozisyon hissinin yeniden kazanılmasına dayanır. Bu tedavi yaklaşımı ile dizde boşalma hissi giderilemezse cerrahi tedavi seçeneği gündeme gelebilir.



Cerrahi kararda ortopedist hastaya en uygun cerrahi yaklaşımı düşünüp, en uygun gördüğü yeni ÖÇB materyalini uygulama kararı verir. Bu seçenekler arasında hastanın kendi hamstring ve patellar tendonu ya da ölüden alınmış aşil tendonu en sık kullanılan alternatiflerdir. Başarı ile uygulanan cerrahi sonrası uygulanacak rehabilitasyon en az cerrahi kadar önemli bir basamaktır. Her ne kadar bu süreci belirleyen en önemli faktör cerrahi başarı olsa da, iyi bir cerrahi sonrası rehabilitasyon yeterli uygulanmaz ise sporcuların performansını çok ciddi şekilde olumsuz etkiler. Rehabilitasyon sürecinde hasta, hastanın ailesi, antrenörü, ameliyatı yapan hekim, rehabilitasyon programını oluşturan fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve fizyoterapistin uyumu başarının ön şartlarıdır.

Unutulmaması gereken en önemli konu tedavinin kişiye özel planlanması gerektiğidir.